Medvizyon Medikal

Her işin başı "Sağlık"

2014 yılında açılan firmamız, Türkiye'de medikal ürünlerin tanıtılması ve doğru kullanılması için hastalara yardımcı olmayı hedeflemiştir.

Öncelikle sağlıklı kalmamız için, sonrasında ise hastalık durumunda hızla iyileşmek, uzun süreli ya da kalıcı rahatsızlıklarda yaşam kalitesinin yükselmesini sağlayacak herhangi bir ülkede hastanın yaşam kalitesini arttıracak yeni yöntemler, yeni medikal ürünler bulunmakta ve geliştirilmektedir.

Hastalarımızın yeni yöntemlere ve yeni ürünlere daha kolay ulaşmasını sağlamak ve kullanmalarına destek olmak hedefimizdir.

Sağlık profesyonellerinden oluşan ekibimizle yara bakım, venöz ülser, meme protezi, üroloji alanlarında dünyadaki en iyi teknolojilerin hastalarımızla buluşmasını sağlamaktadır.

 

meme protezi yara bakım üroloji

 

 

 

Cilt Hastalıkları&Bakım

  • Cildimiz
  • Epidermolizis Bülloza Nedir? uyarı Dikkat: Burada yaralarla ilgili fotoğraflar yer almakta. EB hastalığı konusunda fikir vermek amacıyla konulmuştur
  • Yara, Yara Örtüleri ve Yara Örtülerinin Faydaları
  • Meme Kanseri Nedir
  • Meme Kanseri Belirtileri
  • Meme Kanseri Risk Faktörleri
  • Meme Kanseri Teşhis Yöntemleri
  • Meme Kanseri Tedavisi
  • Cildimizin Yapısı

    cildimiz

    Ciltte 3 katman vardır. Dış katman, ince bir tabakadan oluşur ve “epidermis” olarak adlandırılır. İç tabaka ise dermis olarak adlandırılır. Bunun altında ise yağ tabaka “hipodermis” bulunur.

    Epidermis, görebildiğimiz yani cildimizin dış tabakasıdır. İlk koruma duvarımızdır. UV ışınları, sıcak ve soğuk, kirlilik, su kaybı, zehirli atıklar ve bulaşıcı organizmalar gibi çevresel tehditlere karşı korur. Aynı zamanda kendini yenileyebilen bir katmandır. Dış katman ölürken sürekli olarak yeni hücreler üretilmektedir. Epidermisinizin durumu aslında cildinizin ne kadar “taze” göründüğünü ve nemi nasıl emdiğini göstermektedir. Epidermis kendi içinde beş ince katmandan oluşur. (Corneum, Lucidium, Granulosum, Spinosum, Germinativum)
    Dermis tabakası, sürekli hareket halinde olan dinamik bir katmandır. Cildin yapısal bütünlüğünden, esnekliğinden sorumludur ve epidermis tabakasına yardımcı olarak görev görür. Kısaca cildinizin sağlıklı kalması için çok çalışır. Ancak, kırışıklıkların oluştuğu ve büyüdüğü, hyaluronic asit gibi cildinizi sıkı, nemli ve genç tutmaya yarayan üç faktör olan kolajen, elastin ve nem tutucu moleküllerin bulunduğu katmandır. Bu tabakada, deri hücreleri eski kolajenler yok olurken sürekli yenilerini üretir. Ancak yaşla, güneşe maruz kalmayla, sigara içmeyle, stresle ve yanlış beslenmeyle bu süreç yavaşlar. Dermis tabakası canlı hücrelerden oluşmaktadır. Besin ve oksijen beslemesi yapan kılcal damarlar bakımından zengindir. Bu besinler dermisten geçerek, cildinizi sağlıklı tutan epidermise ulaşırlar. Kılcal damarlar aynı zamanda deri hücrelerinizden karbondioksit ve diğer metabolik atıkları da uzaklaştırır. Bu tabakada kan ve lenf damarları, sebaceous ve ter bezleri bulunur.

    Yağ Tabaka (Hipodermis) ise cildin son ve en alt katmanıdır. “Şok emici” olarak görev yapar. İç organlarınızı bir yastık gibi korur, vücut sıcaklığınızı dengeler ve cilde ana hatlarını verir. Bu katmanda çok sayıda kan damarı, lenf kanalları ve sinir bulunmaktadır. Yağ hücreleri, kolajen ve elastin bu katmanda yer almaktadır. Yaşlandıkça, bu alt tabaka incelir ve yuvarlak hatları kaybolmaya başlar.

    Epidermolizis Bülloza (*)

    Derinin dış etkenlere karşı dayanıksızlığı olarak tanımlayabileceğimiz bir deri hastalığıdır. Herhangi bir etki ile derinin kalkması sonucu sulu yara oluşur. Yeni deri oluşumu zor veya imkânsızdır. Epidermolizis deri gevşekliiği, Bülloza ise su dolu kabarcık anlamında kullanılır. 3.derece yanıklara benzer özellikler gösterir. EB olgularının çoğunluğunda insan bedeninde bu hastalığa neden olan 13 büyük (majör) gen saptanmıştır. Dermis, epidermis arasında gerekli proteinlerin eksikliği deride genetik bozukluklar ortaya çıkarmaktadır. Bir kelebeğin kanatlarının kırılganlığı nedeniyle bu hastalığa yakalanan çocuklara benzetme olarak “Kelebek Çocuklar” olarak bahsedilmektedir. Bülün yerleşimi epidermis içerisinde olur. Keratin gen mutasyonu sonucu gelişir. Bugün 3 grupta sınıflandırma yapılabilmektedir.
    Epidermolizis Bülloza Simpleksi
    EB Simpleks En sık görülen 4 alt tipi vardır. Yaygın Epidermolizis Bülloza Simpleks: Genellikle doğumla beraber erken bebeklik devresinde ekstremitelerde başlar. Tırnaklar, dişlerve oral mukoza daha az etkilenir. Lokal Epidermolizis Bülloza Simpleks:En sık görülen formdur. Çocukluk veya daha geç yaşlarda başlayabilir. Yetişkinçağlarda özellikle ayaklarda uzun süre travmaya yol açabilir. Ogna’nın Epidermolizis Bülloza Simpleksi:Çoculuk çağında akral bölgelerde özellikle yaz mevsimlerinde ortaya çıkan büllerle görülür. Herpetiform Epidermolizis Bülloza Simpleksi:Doğumda başlar ve oral mukoza tutulumu görülür.
    Jonksiyonel Epidermolizis Bülloza
    EB Junctional EB Junctional Genetik çeşitlilik gösteren tiptir. En sık 3 kllinik alt tipi vardır. Herlitz Hastalığı: Bebeklik çağında ölüm oranı %40’dır. Bebekler 5 yaşına kadar yaşabilmektedir. Doğumda yaygın bül görüldüğü için en sıkıntılı türdür. Mitis Jüvenli Epidermolizis Bülloza: Doğumda büller vardır. Oranları hastaya göre değişir. Tırnak, diş ve mukoza etkilenir. Yaygın Atrofik Benign Jüvenil Epidermolizis Büloza: Doğumda büller vardır. Genellikle ekstremitelerde yaygın erozyon görülür. İleri yaşlarda bül oluşumu tipik değildir. Diş anomalik ve deri atrofileri görülür. Hastalar normal yaşamlarını sürdürürler.
    Distrofik Epidermolizis Bülloza
    EB Junctioanl EB Junctioanl

    Ellerde ve ayaklarda sikatrise bağlı parmaklarda birleşme görülebilir. Başlıca iki tipi vardır. Dominant Distrofik Epidermolizis Bülloza: Büller akral bölgeye yerleşir. Tırnak distrofisi ile birlikte lezyon yerleşim yerlerinde sikatris ve milyum oluşumu görülür. Resesif Distrofik Epidermolizis Bülloza: Genellikle doğumda akral bölgeye yerleşen lezyonlarla kendini gösterir. Tırnak ve mukozalar etkilenmiştir.

    Derinin Korunması Ana Yaklaşımdır

    Şu anda tedavi bulunmuş değil. Tıbbi müdahale, ağrının önlenmesi, yaranın önlenmesi, sürekli yara iyileşmesi ile oluşan şiddetli kaşıntı ve enfeksiyonun önlenmesine odaklanılmıştır. Genel olarak oral mukoza tutulumuna bağlı olarak beslenme bozukluğu mevcuttur. Demir desteği ve ciddi anemisi olanlarda kan transfüzyonu yapılabilir. Simpleks tipinde deriyi travmadan korumak çoğunlukla yeterli olabilir. Diğer tiplerde travmaya sıklıkla maruz kalan özellikle ayak koruması önemlidir. Bu amaçla yumuşak ayakkabılar, hazır örtüler kullanılabilir.

    (*)Kaynak:
  • Dermatolojide Tedavi, Y.Tüzün, S.Serdaroğlu, C.Erdem, M.Özpoyraz, M.Önder, S. Öztürkcan, S-205-207
  • http://blog.ebinfoworld.com/?page_id=392
  • Yara ve Yara Örtüleri

    Burada yer alan bilgiler hastalarımızın yara bakım ürünlerini kolay anlamasına yöneliktir. Yaraların tanımı, tedavisi mutlaka ilgili hekimlere danışılarak yapılmalıdır.

    I- Yara

    Dermatolojide yara olarak adlandırılan elementer lezyonlar akut mekanik travma sonucu oluşan doku defektini tanımlarken, kronik yara tanımı ise gereken sürelerde iyileşmeyen yarayı tanımlamaktadır. Bu süre ise en az 6 hafta ve genellikle de 3 ay üzeri iyileşmemeyi kapsar. Dermatolojide kronik yara ve kutanöz ülser genellikle aynı anlamda kullanılmaktadır. Ülser primer oluşmayıp, de novo olarak gelişmez ve altında mutlaka patolojik bir olay bulunmalıdır. (I)

    Venöz ülserler, kronik venöz yetmezlikle birlikte venöz hipertansiyon sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu tip ülserler genellikle kronik venöz yetmezliğin deri bulgularından hiperpigmentasyon, variköz ekzema, lipodermatoskleroz, veya atrofi blanş içermektedir.

    Diyabetik ülserler, kötü yara iyileşmemesi yüzünden özellikle ayak etrafında gözlenebilmektedir. Sıklıkla amputasyona son aşama tedavisi olarak gidebilmektedir. Diyabetli hastalarda reamputasyon riski fazladır.

    Basınç ülserleri ise kemik çıkıntılar üzerindeki deride baskıya, sürtünmeye ve güç uygulanmasına bağlı ortaya çıkan lokalize ülserlerdir.

    Ülserler görünüşüne göre şöyle değerlendirilir :

    a- Kırmızı Ülser: Temiz ülser olarak da adlandırılıp, kırmızı granülasyon dokusu içeren, iyileşme için ideal ülser ve diğer tipleri öncelikle bu tipe dönüştürülmeye çalışılan ülser tipidir. Yara örtüleri, nemli yara ortamı sağlayarak epitelizasyon ve granülasyon dokusu oluşumunu arttırmaktadır. Kırmızı ülserler, nemli yara ortamı sağladıkları için, tercihan hidrokolloid ve köpük örtülerle kapatılmalıdır. Kuru görünüme eğilim varsa hidrojeller tercih edilebilir. Yoğun eksuda içerikleri varsa alginat ve hidrofiberler tercih edilmelidir. Eğer 15 gün içinde tedaviden fayda görülmediyse hastanın tedavisi değiştirilmelidir. Durgun kırmızı ülserlerde ise nemli yara ortamına rağmen iyileşme belirtisi bulunmamaktadır ve bu durumda diğer yara bakımı yöntemleri olan büyüme faktörleri ve otolog deri greftleri tercih edilebilir (20, 21).

    b- Sarı Sekresyonlu Ülser: Bu tip ülserlerin hafif sekresyonlu olan tiplerinde orta derece absorbsiyon özelliği olan yara örtülerinden hidrokolloid veya köpük örtüler tercih edilmelidir. Ağır sekresyonlu olan tiplerinde ise yüksek absorbsiyon özelliği olan alginat ve hidrofiber örtüler tercih edilmelidir. Pürülan sekresyonlu (enfeksiyonlu) tiplerinde ise potasyum permanganat, klorid veya rivanol gibi antiseptik solüsyon ile pansuman önerilmelidir. Bu tip ülserlerde kesinlikle yara örtüleri önerilmeyip, infeksiyon takibi ve tedavisi uygulanmalıdır (20, 21).

    c- Sarı Kuru Ülser: Bu tip ülserlerin tabanı cansız kollajen ve fibrin ile kaplı olup, debridmanla bu tabakalar uzaklaştırılmalıdır. Yara örtülerinden hidrojel veya hidrokolloid ise otolitik debridman amaçlı olarak kullanılabilir ve salin solüsyonlu gazlı bez ile hidrasyon sağlanmalıdır (20, 21).

    d- Siyah Ülser (Nekrotik kurut): Kurut yumuşatılmalıdır. Bunun için salin solüsyonlu gazlı bez ile hidrasyon günde 3-4 kez, 15- 20 dakika boyunca uygulanmalıdır. Alt ektremitede gözlenen, özellikle diyabetik ülserlerde ise önerilmemelidir. Çünkü frajil çevre doku maserasyonu bu tip ülserler için zararlıdır. Yağlı pomad formunda su kaybını engelleyen ve yumuşatan epitelizan ajanlar tercih edilebilir. Bazı durumlarda hidrojel yara örtüsü faydalı olabilir. Eğer hala yanıt yoksa debridman ile devitalize debrisin dokudan uzaklaştırılması yapılmalıdır. Çünkü devitalize dokular fiziksel bariyer oluşturup yara kontraksiyonu ve epitelizasyonu engeller. Ayrıca bakteriler için uygun ortam oluşturup, kötü kokuya neden olurlar. Hücre migrasyonunu, büyüme faktörlerini ve granülasyon dokusunu engeller. Üstelik kompleman aktivasyonu ile uzayan inflamasyona neden olup iyileşme için majör bariyer oluştururlar (20, 21).
    II- Yara Örtüleri

    Arkeolojik çalışmalar milattan önce 2500-3000 yıllarında Çin ve Mısır’da yaraların palmiye lifleri ve bitkilerle kapandığını ortaya çıkarmıştır. Zaman içinde yara kapamada keten, pamuk ve gazlı bezler kullanılmaya başlanılmış ve bunların yaraya yapışmaları üzerine gazlı beze parafin emdirilerek yaraya yapışmayan tül gras sargısı geliştirilmiştir. Bu tip sargılar hava ve su geçirdiği için bunlara açık sargılar denilmektedir. Pamuk ve gazlı bez bakteriler için belli bir mekanik bariyer oluştursa da, bakterilerin 64 kat gazlı bezi geçebildikleri gösterilmiştir. Özellikle bu sargılar yara sıvısı ile ıslandıklarında bu geçiş daha kolay olur. (I)

    “Yara bakım ürünlerinin çoğu yara iyileşmesinin temel özelliği olan “nem”in yara iyileşmesi üzerindeki katkısı üzerine odaklanmıştır… Yaraların nemli olmaları, başka bir deyişle yarada optimal eksüda varlığı iyileşme için gereklidir. Eksüda iyileşme için gerekli komponentleri içerdiği gibi aynı zamanda ölü bakteriler gibi bazı atıkları da yaradan uzaklaştırır. Eğer yaranın yüzeyi kapatılmazsa eksüda kurur ve kabuk oluşur. Epitelin yara kenarlarından ilerlemesi de bozulur. Bu nedenlerle yaraların kurutulmadan steril olarak nemli tutulmalarını sağlayacak yara örtülerinin kullanımı önemlidir” (II)

    İyi bir yara örtüsü ise şunları sağlamalıdır (III)

  • 1) Malzeme ikincil infeksiyonlara barier olmalı,
  • 2) Lokal dokulara travma yaratmamalı,
  • 3) Isı yalıtımlı olmalı,
  • 4) Gaz geçirgenliği optimal olmalı,
  • 5) Yara yüzeyinde nemi optimal olmalı,
  • 6) Eksüda ve toksik materyali dışarı atmalı,
  • 7) Inert olmalı,(vücutta herhangi bir şekilde reaksiyona yol açmayan, vücutta dağılmayan)
  • 8) Ödemi azaltmak için basınç boşlukları tam doldurulmalı,
  • 9) Ağrıyı azaltmalı,
  • 10) Estetik ve ergonomik olmalı,
  • 11) Çıkarılırken epiteli kaldırmamalı,
  • 12) Ekonomik olmalı,
  • 13) Koku oluşturmamalı.
  • Hangi Ülserde Hangi Yara Örtüsü(1)

    Kırmızı Ülser ( Temiz ülser)

     

    Hidrokolloid ve Köpük Örtüler

     

    Kuru görünümlü ise Hidrojeller

     

    Yoğun eksuda varsa Alginat ve Hidrofiberler

     

    Durgun ise büyüme faktörleri ve otology deri greftleri

     

    (15 gün içinde fayda sağlanamazsa tedavi değiştirilmelidir.)

    Sarı Sekresyonlu Ülser

     

    Hafif sekresyonlu ise Hidrokolloid veya Köpük Örtüler

     

    Ağır sekresyonlu ise Alginat ve Hidrofiber Örtüler

     

    Pürülan sekresyonlu ise; yara örtüsü kullanılmaz.

    Sarı Kuru Ülser

     

    Debridman önerilir.

     

    Hidrojel veya Hidrokolloid Örtüler

    Siyah Ülser (Nekrotik krut)

     

    Salin solusyonlu gazlı bez ile hidrasyon ( Günde 3-4 kez, 15-20 dakika)

     

    (Diyabetik ülserlerde önerilmez)

     

    Gerekirse debridman

     

    Hidrojel yara örtüsü faydalı olabilir

    III-Yara Örtülerinin Faydası

    Yara örtüleri nemli yara ortamı sağlamaktadır. Bundan 50 yıl kadar önce ülserlerin kuru tutulması tercih edilmekteydi. Nemli yara ortamı fizyolojiğe benzer optimal mikro çevre hücre ve doku iletişimi arttıran, keratinosit migrasyonu kolaylaştıran, kurumaya bağlı dermal nekrozu azaltan, büyüme faktörü aktivitelerini çoğaltan, enzimlerle otolitik debridman yapan ve nekrotik dokuyu yumuşatarak otolitik debridman sağlayan, sonuçta da granülasyon dokusu ile epitelizasyonu çoğaltan bir ortam sağlar. (1)

    Yara örtülerinin diğer avantajları arasında ise travma ve kontaminasyondan korunma, infeksiyona dirençli ortam sağlama, termal izolasyon ile vücut ısısını korunması, yarı geçirgenlik özelliği ile bakteri ve sıvı geçmeyen, oksijen geçiren, transparanlık özelliği ile ülserin görsel takibi olabilen, eksuda absorbe etme ve depolama kapasitesiyle maserasyon ve infeksiyon riskini azaltan, hasta konforunu arttıran, ağrıyı azaltıp, hafif, esnek, sızdırmaz özellikleriyle günlük hayat konforunu arttıran, uzun aralıklı yenileme nedeniyle ekonomi olan, kolay kullanımı nedeniyle pratik uygulanabilen ve ağrısız yenileme imkanı verebilen, allerjik ve toksik olmayan, antimikrobial etki gibi spesifik özelliklerin eklenmesiyle çok amaçlı kullanılabilen tedavi seçenekleridir.

    Yara örtüleri 1999 Amerika İlaç Dairesi (FDA) sınıflamasına göre 4 grupta incelenmektedir;

  • 1) Rezorbe olmayan pasif örtüler: Gazlı bez, tül gras
  • 2) Okluziv (Film, hidrokolloid, köpük)
  • 3) Hidrofilik/absorbe edici (Alginat, hidrofiber)
  • 4) Hidrojeller
  • Yara örtüleri yeni eklenen materyal ve özellikleri ile; Kombine tipler, antimikrobiyel, büyüme faktörü veya pH düzenleyici eklenmesiyle interaktif örtüler, negatif basınçlı cihazla kullanılan spesifik özellikli örtüler, biyomateryaller ve doku mühendisliği ürünleri olan canlı hücre içerenler kültüre otolog keratinosit veya cansız komponent içeren veya kollajen gibi ürünler de kullanılabilmektedir (6, 21, 22).

    1)Rezorbe Olmayan Pasif Örtüler

    Gazlı bez şeklinde kuru veya salinli (Ringer Laktatlı) olabileceği gibi, tülgras şeklinde parafin veya vazelinli bulunabilmektedir. Gazlı bez pamuk, poliester veya vizkoz gibi malzemelerden tül veya ped şeklinde kullanılabilen ucuz, her yerde bulunabilen, yarayı kontaminasyon ve travmadan koruyan, sekresyonu emen, ancak tam kat ıslanırsa bakteri geçebilen veya ülseri kurutabilen, ülsere yapıştığı için ayrılırken desikasyon ve ağrıya yol açabilen örtülerdir (6).

    Gazlı bezi yara örtüsü olarak kullanma endikasyonları aşağıdaki şekildedir;

    • Kuru yara ortamı endikasyonları

    – Primer (sütürlü) cerrahi yara

    – Komplike olmayan akut yüzeyel yaralar

    – Arteriyel yetmezliğe bağlı kuru nekroz

    • Sekonder Örtü: Topikal ajanlarla

    • Salinli (Ringer Laktatlı): Kuru ülseri nemlendirme amaçlı (21)

    Tülgras ise parafin veya vazelinli tül şeklinde minör yanık veya abrazyon gibi yüzeyel düz yaralarda uygulanabilmektedir. Gazlı beze göre, yapışma ve absorbsiyon riski düşük olup, üzerine sekonder olarak absorban örtü şeklinde kullanılabilir. Piyasada örnekleri mevcuttur. Tül gras ile birlikte antimikrobiyel içeren örtüler de vardır.

    2)Okluziv Yara Örtüleri (Film, Hidrokolloid, Köpük) Bu tip örtülerin arasında hidrofilik veya absorbe edici (Alginat, hidrofiber) hidrojel gibi ürünler bulunmaktadır. Yarı geçirgen film örtüler, akrilik yapıştırıcı ile kaplı poliuretan film tabakası içerip,gaz geçiren, buna karşın sıvı ve bakteri geçirmeyen örtülerdir. Ayrıca ülser takibi açısından transparan özellikleri bulunmaktadır. Absorban olmayıp, eksudasız yüzeyel yaralar olan temiz, sütürlü cerrahi yaralar, 2. derece yanıklarda, greft donör alanları, banyo esnasında yarayı koruma amaçlı kullanılabilmektedir. Ayrıca sekonder örtü şeklindejel, pomad, alginat, ticari kombine preparat şeklinde alginat ve hidrojellerle kullanılabilir.

    a)Hidrokolloid: Su ile birleşince jele dönüşen bir maddedir. Karboksimetilselüloz, jelatin, veya pektin içerebilmektedir. Eksudayı absorbe edip, jele dönüşür ve jel nemli yara ortamı sağlar. Ayrıca asidik ortama yol açıp bakterileri engeller, tampon özelliği ile dekübit ülseri gelişiminden korur. Özellikle hafif veya orta eksudalı, sarı veya kırmızı ülserlerde tercih edilir. Kontrendikasyonları arasında ise infekte, nekrotik, kemik-tendon ekspoze ve çok eksudalı ülserler yer almaktadır. Stabilite sağlamak için hidrokolloidler ülserle çapıyla birlikte 2,5 cm üzeri ülser çevresine uygulanmaktadır.

    Hidrokolloidler 4-5 günde, maksimum ise 7 günde yenilenmelidir. İnfeksiyon şüphesi varlığında 1-2 günde görsel takip için yenilenebilmektedir. Sık değiştirmek ülser tabanına travmaya neden olabilir. Değiştirme esnasında yara kenarlarında hafif maserasyon ve kendisine has kötü koku olması normaldir. Yapışkanlı veya yapışkansız ped, macun veya pudra gibi çok sayıda formu bulunmaktadır. Metaanaliz incelemesinde diyabetik ayak ülserlerinde hidrokolloid kullanımı 4 çalışmada değerlendirilmiştir. Ülser iyileşmesinde fibröz-hidrokolloidler ile basit yara örtüleri arasında anlamlı fark saptanamamıştır.

    Bir çalışmada ise basit yara örtüsünün, fibröz-hidrokolloid örtü tedavisinden daha az masraflı olduğu gösterilmiştir. Bir çalışmada ise hidrokolloid matriks örtülerle köpük kapama arasında ülser iyileşme oranları arasında anlamlı farklılık saptanamamıştır. Antimikrobiyal gümüş içeren fibröz-hidrokolloid kapama ile standart alginat kapama arasında ve iyodinli antimikrobiyal kapama ile standart fibröz-hidrokolloid kapama arasında da anlamlı farklılıklar tespit edilememiştir (21, 22).

    b)Köpük (Hidropolimer) Örtüler: Hava baloncuğu polimerleri içeren bu yara örtüleri sıvı çeken, poliüretan veya silikondan yapılan ve eksudayı absorbe eden örtülerdir. Kullanımları hidrokolloid gibidir, ancak sekresyonu daha fazla olan ülserlerde tercih edilir.Basınca karşı tampon özelliği yüksek olmasına karşın otolitik debridmanda hidrokolloid ve alginat kadar etkili değillerdir (6).

    3)Hidrofilik Absorbe Edici Yara Örtüleri (Alginat, Hidrofiber, Dekstranomer Hidrofilik Granüller, Aktif Kömürlü Örtüler)

    a)Alginatlar: Kalsiyum alginat içeren fibriller olup, deniz yosunundan elde edilmektedir. Fibrillerin mikrokapiller özelliği bulunup, eksuda, bakteri ve debrisi çeker. İçerdiği kalsiyumülserdeki sodyum ile yer değiştirip, sodyum ve su çeker. Ayrıcakalsiyumunhemostatik etkivein vitro antibakteriyel etkisi bulunmaktadır. Bol sıvı absorbe ettiğinden dolayı bol eksudalı ülserlerde tercih edilir ve günlük olarak değiştirilmelidir. Kuru ve nekrotik ülserlerde tercih edilmez. Çünkü ülseri daha da kurutur. Periost, peritendon ve perikondrium bölgelerde desikasyona sebep olabilirler. Sekonder örtü ile deriye sabitlenmelidir (19).

    b)Hidrofiber: Sodyum karboksimetilselülozdan yapılmış, ped veya kurdele şeklinde örtülerdir. Eksudayı absorbe eder ve jele dönüşür. Kullanım alanları alginat benzeri olupbol eksudalı ve tampon ihtiyacı olan derin lezyonlarda tercih edilmelidir.

    c)Dekstranomer Hidrofilik Granüller: Su absorbe eden mikrokürelerdir. Sıvı küreye girerken, bakteri veya debris gibidaha büyük partiküller de küreler arasına girer. Yıkanınca hepsi temizlenir ve böylece debridman sağlar. Bol eksuda ve debrisli ülserlerde tercih edilmektedir. Kadeksomer iyot ise iyot salınımı ile antiseptik etki göstermektedir. Bu preparatınpomat ve örtü formları bulunmaktadır. Çalışmalarda geleneksel yara bakımına göre epitelizasyon ve debridmanda daha başarılı bulunmuştur.

    d)Aktif Kömürlü Örtüler: Bu örtüler absorban özellikleri nedeniyle hava filtrelerinde ve gaz maskelerinde yıllardır kullanılmaktadır. Ülserlerde kullanıldığında eksuda, bakteri ve debrisi absorbe edip mekanik debridman sağlar. Biyojenik aminler nedeniyle oluşan pütrifiye kötü kokuyu absorbe ederler. Çalışmalarda klasik yara bakımından daha başarılı bulunmuştur.

    e)Aktif Kömür ve Gümüş içeren Örtüler: Absorptif ve antibakteriyel içeren yara örtüleridir. Özellikle metisilin dirençli stafilokokus aureus ve pseudomonasın ürediği kontamine ülserlerde tercih edilmektedir. Kötü kokulu ülserler olan perforan tümörler, fistül ve dekübitüs ülserlerinde kullanılmaktadır.

    4)Hidrojeller

    Hidrofilik polimer çatı içeren ve %90’ı su olan bu preparatlardaülseri nemli tutmak için su salınmaktadır. Sarı kuru ülserlerde ülser tabanını rehidrate eder ve otolitik debridman sağlar. Siyah nekrozlu ülserleri de yumuşatabilir, ancak uzun sürede olduğundan dolayı cerrahi debridman tercih edilmelidir. Periost, peritendon ve perikondrium bölgelerini desikasyondan korur. Sekonder film örtü ile kapatılırken, 1-2 günde bir yenilenmelidir. Bir metaanaliz derlemesinde kanıta dayalı tıp prensipleri içinde hidrojel kapama tedavisi ile larva tedavisi arasında anlamlı istatistiksel fark bulunamamıştır. Diğer bir çalışmada ise hidrojel ile PDGF arası iyileşme açısından diyabetik ülserlerde anlamlı fark saptanamamıştır. Buna karşın diyabetik ülserlerde hidrojeller klasik temel gazlı bez kapamalarına göre anlamlı olarak iyileştirme oranları üstün bulunmuştur. Ayrıca hidrojel preparatlarının farklı firma ürünleri arasında anlamlı bir iyileştirme farklılığı da saptanmamıştır (15).

    IV-Yara Örtülerinde Kanıta Dayalı Tıp

    Modern yara örtüleri olan hidrokolloid, alginat, hidrofiberler geleneksel yara örtülerinden başarılı bulunmuş olup, kanıt seviyeleri B ve C olarak belirlenmiştir.

    Yine kanıta dayalı tıp prensipleri içerisinde diyabetik ayak ülseri ve staz ülserinde modern yara örtüleri olan hidrokolloid, alginat, köpük, hidrojellerden birisi diğerlerine üstün olarak bulunmamıştır. Diyabetik ülserlerinde yara örtülerinin başarısını değerlendiren bir derlemede hidrokolloid matriks örtülerinin diğer örtülere göre iyileşme süresini anlamlı ölçüde kısalttığı belirtilmiş. Hidrokolloid örtülerden sonra etkinlik sırasına göre; köpük örtüler, hidrojeller, gümüş içeren fibröz hidrokolloidler, proteaz düzenleyici örtüler, iyodin emdirilmiş örtüler, fibröz hidrokolloidler, alginatlar ve basit kapama yöntemleri şeklinde sıralandırılabileceği bildirilmiştir (15-20).

    V-Kaynaklar :

  • (I) Ümit Türsen (Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalı), “Ülser Tedavisinde Yara Örtüleri”, Türk Dermatoloji Derneği Dergisi 2013; 7: 61-71
  • (II)Doç. Dr. Ahmet DEMİR, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, “Yara Bakm Malzemeleri”, 6. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi – 2009
  • (III)Prof.Dr.Orhan ÇIZMECI (I.Ü Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, “İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Yara Bakımı ve Tedavisi Sempozyum Dizisi No:67 s.231-236”
  •  
     

     

    Meme Kanseri Nedir ?


    >> Belirtileri
    Nedir <<

    Meme Kanseri Belirtileri?

    >> Risk Faktörleri
    Belirtileri <<

    Meme Kanseri Risk Faktörleri?

    >> Teşhis Yöntemi

    Risk Faktörleri <<

    Meme Kanseri Teşhis Yöntemleri

    >> Tedavisi
    Teşhis <<

    Meme Kanseri Tedavisi

     

     

    Yara Örtüleri

    E.B'de Örtü Kıyaslamaları
    BSN Medical
    Güçlü Alman markası BSN Medical, dünyada yara bakımı ve ortopedi ürünleri konusunda lider markadır. Soft silikon temas tabakası ile hassas ciltlere uyumlu Cutimed ürünleri, özellikle Epidermolizis Bülloza hastalarında yapışma riski ya da herhangi bir uyarısı bulunmadan kullanılabilen yara örtüleridir. Siltec teknoloji, diğer marka yara örtüleri ile kıyaslandığında maserasyon riski en az olan ürünler olarak öne çıkmaktadır. Yaradaki sıvı ve eksuda akıntısını dikey emerek yara yatağına ve çevresindeki sağlam deriye zarar vermez.

    Cutimed Siltec Siltec: Emici Köpük Örtü

    Cutimed Siltec Soft Silikon Köpük Örtü Örtü değişimlerinde ağrı ve travmayı minimalize eder. Altında kullanılan Soft Silikon tabaka nedeniyle hiç bir cilte zarar vermez, cilte yapışmadığından "ısıya bağlı yeni bül" oluşturma riski yoktur. İstenilen ölçüde kesilebilir. Katalog için tıklayınız...

    Cutimed Siltec L: İnce Etkin Emici Köpük Örtü

    Cutimed Siltec L Altında kullanılan Soft Silikon tabaka nedeniyle hiç bir cilte zarar vermez, cilte yapışmadığından "ısıya bağlı yeni bül" oluşturma riski yoktur. Yara yatağında güvenle kullanılabilir. İstenilen ölçüde kesilebilir. Katalog için tıklayınız...

    Cuticell Contact: Yara Temas Tabakası

    Cuticell Contact- Etkili Yara Temas Tabakası Örtü değişimlerinde ağrı ve travmayı minimalize eder. Maliyet etkinliği sağlayarak 14 güne kadar yerinde kalabilir ve kesintisiz bir yara iyileşme süreci sağlar Katalog için tıklayınız...


     

    Epidermolizis Bülloza ve Yara Bakımı


    Epidermolizis Büllosa hastalarında yara bakım pansuman malzemesi diğer yara bakım ürünlerinden farklı olmalıdır. Hastaların ciltlerindeki hassaslık, sürekli yara nedeniyle diğer yara bakım süreçlerinden farklı bir sürecin olmasını gerektirir.
    Kullanılacak yara örtülerinin cilde yapışmaması, yeni yara açmaması, allerjik durum yaratmaması ana yaklaşımdır. 2012 ve 2017 yıllarında İngiltere kaynaklı 2 yara bakım rehberi yayınlanmıştır. Bu rehber Epidermolizis Büllosa yara bakım sürecinde çeşitli markaları değerlendirmiştir.
    BSN ürünleri, "bulunması durumunda ilk tercih edilen" ürün olarak önerilmektedir. Süperemici köpük yapının altında cilt ile temas eden "Soft Silikon" tabaka bulunmaktadır.

     

    Bandajlar

    Amoena Meme Protezleri ve Sütyenleri

    Amoena Meme Protezi ve Sütyenleri
    Ameliyat teknikleri her vakaya bağlı olarak değişkenlik gösterir. En ideal uyumu sağlamak için AMOENA meme protezleri değişik tip ve modellerde üretilmektedir
    Alman markası olan Amoena, elde üretilen meme protezleridir.
    Silikon göğüs formunun yaratıcısı olan Amoena, onlarca yıllık tecrübe, bize en kaliteli, en cilt dostu, canlı benzeri göğüs formları üreten benzersiz üretim süreçleri kurmuştu. Tıbbi cihazlar için DIN ISO 9001 ve 13485'e göre üretilen Amoena, en yüksek kalitede ürünün piyasaya sürülmesini sağlamaktadır. Tüm filmler ve silikon jeller, DIN ISO 10993'e göre cilt uyumluluğu açısından test edilmiştir.





    Protezler; fiziksel özellikleri açısından vücudun doğal uzantısı duygusunu yaratmak üzere hazırlanmış ürünlerdir. Profesyonel bir ölçüm ile yapılan doğru seçim sonucu, simetrik bir görüntü, rahatlık ve hareket serbestisi kazanırsınız

    Protezler

    Amoena Contact Amoena Energy
    Amoena Contact Amoena Energy
    Kupa Formu: Ortalama / Sığ / Tam
    Form: Simetrik / Asimetrik / Ekstra
    Ağırlığı: Hafif / Ortalama
    Tabaka: 3
    Kupa Formu: Ortalama / Sığ
    Form: Simetrik / Evrensel
    Ağırlığı: Hafif / Azaltılmış / Ortalama
    Tabaka: 3
    Amoena Natura Amoena Essential
    Natura Cosmetic Natura Cosmetic
    Kupa Formu: Ortalama / Sığ / Tam
    Form: Simetrik / Asimetrik / Evrensel
    Ağırlığı: Ekstra Hafif / Hafif / Azaltılmış / Ortalama
    Tabaka: 3
    Kupa Formu: Ortalama / Sığ / Tam
    Form: Simetrik / Asimetrik / Ekstra
    Ağırlığı: Hafif / Ortalama
    Tabaka: 3
  • • Vücuduyla hareket eden hatta yattığınız zaman yassılaşan doğal bir göğüs gibi dökümlü olmak için tasarlanmıştır.
  • • Vücudu saran yumuşak ve şeffaf silikon jel arka tabaka özellikli ve yara alanlarına daha nazik olan türleri seçin
  • • Silikona entegre edilmiş Konfor + malzeme, formun arkasındaki sıcaklığı eşitleyerek terlemeyi azaltır
  • Amoena Aqua  
    Aqua
     
    Sütyen/Askı

     
    • facebook
    • twitter
    • linkin
    • technorati
    • myspace